Düş ya da rüyâ, uyurken zihinde beliren olayların, düşüncelerin bütününe verilen isimdir. Düş kelimesi gerçek olmayan şeyler için, imge için de kullanır. Gerçekleşmesi istenen şeyler, umutlar için de düş kelimesi kullanılabilir. Düşsel kelimesi ise düşle ilgili olan, hayali şeyler için kullanılır. Bu yüzden düşsel ya da fantastik anlatım gerçek olmayan, hayalî anlatım demektir.
İmgeye dayalı, hayali, olağanüstü olayların anlatımında düşsel (fantastik) anlatımdan yararlanılır. Düşsel ya da fantastik anlatımda olay, konu ve kişiler olağanüstü niteliklere sahiptir. Bu anlatım türünde hayal ürünü olaylar belli bir plan çerçevesinde anlatılır.
Düşsel (fantastik) anlatımda zaman öğesi bazen “zaman ötesi” bir özellik gösterir; belirli veya belirsiz olabilir. Örneğin masallarda zaman öğesi “bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde”, “zamanın birinde” gibi sözlerle ifade edilir. Bu sözlerden de anlaşılacağı üzere düşsel anlatımda söz konusu olan zaman hayali bir zamandır.
Düşsel (fantastik) anlatımda mekân gerçekte olmayan, gündelik yaşamda ulaşma olanağı bulunmayan, olağanüstü bir yerdir. Kimi zaman Kaf Dağı’nın ardıdır, kimi zaman periler ülkesidir, kimi zaman da devlerin, cinlerin yaşadığı hayali bir yerdir. Söz konusu mekân, anlatıcının hayal dünyasında yarattığı bir mekândır.
Olay, yer, kişi ve zaman da çoğunlukla hayalidir. Zaman zaman gerçek yaşamdan kişiler olsa bile bu kişiler, yaptıklarıyla ve nitelikleriyle gerçek olmayan kişilikler hâline bürünür. Düşsel (fantastik) anlatımda insan dışındaki varlık ya da kavramlar kişileştirilebilir. Örneğin masallarda bütünüyle hayal ürünü olan bir kişi çok zor bir işi başarır. Bunu yaparken de çoğu zaman olağanüstü özellikleri olan, büyüleyici bir kişiliğe bürünür.
Düşsel öğelerin egemen olduğu fantastik romanlarda kahramanların şeytanla, meleklerle, vampirlerle veya daha başka türden hayali varlıklarla konuşması, onlarla etkileşim içinde bulunması söz konusudur.
Düşsel (fantastik) anlatımlarda olaylar -bütünüyle hayal ürünü olsa da- yaşadığımız dünyanın koşullarına uydurulmuş, gerçek bir zemine oturtulmuş olaylardır. Aynı şekilde kişiler de yaşadığımız dünyanın gerçeklerine göre oluşturulmuş kişilerdir.
Düşsel (fantastik) anlatım, masallarda, korku romanlarında, bilim kurgu romanlarda ve filmlerde sıkça kullanılan bir anlatım yöntemidir. Bilim kurgu romanlarında ise bilimsel merak ile hayalin yani düşün iç içe geçtiği bir anlatım vardır.
Düşsel (Fantastik) Anlatım Örneği
“Ne istiyorsunuz?” diye sorudu Mrs. Ttt. “Siz bir Marslısınız!”
Adam gülümsedi. “Bu kelime kesinlikle size bildik değil. Bu bir dünya deyimi.” Başıyla adamlarını işaret etti. “Biz Dünya’danız. Ben kaptan Williams. Mars’a ineli henüz bir saat olmadı. İşte buradayız. İkinci Mars Seferi! Bir ilk Mars Seferi yapılmıştı ama başına ne geldi bilmiyoruz. Her neyse işte buradayız. Ve siz de karşılaştığımız ilk Marslısınız!”
“Marslı mı?” Kadın, kaşlarını kaldırdı.
“Demek istediğim şu, güneşten bu tarafa dördüncü gezegende yaşıyorsunuz, değil mi?”
“Çok basit!” diye tersledi kadın onu süzerek
“Ve biz – Kaptan Tombul, pembe elini göğsüne bastırdı – biz de Dünya’danız. Değil mi beyler?”
“Evet, efendim!” dedi bir koro.
“Burası Tyrr gezeni” dedi kadın, “Eğer asıl adını kullanmak isterseniz…”
(Ray Bradbury)
Rad Brabury’nin “Mars Yıllıkları” adlı yapıtından alınan bu parçada Marsla geçen bir olay anlatılmış. Burada düşsel (fantastik) anlatım söz konusudur. Düşsel (fantastik) anlatımda yazar, düş gücünün sınırsız olanaklarından yararlanarak okurun zihninde yeni ufuklar açmaya çalışır ki bu metinde de yapılmış. Yazarın amacı, okuru bir tür düşsel yolculuklara çıkarmak, gerçek yaşamda göremediği ve bilincine varamadığı şeyleri ona göstermektir. Bu parçada büyüleyici, düşsel mekânlarda geçen olaylar işleniyor. Yazar, ortaya koyduğu kurgu ile okurlarını günlük yaşamdan, yaşamın gerçeklerinden uzaklaştırıyor. Onların hayalî bir dünyada dolaşmasını, dünyanın sıkıntılarından bir süreliğine olsa uzak kalmasını sağlıyor. Böylece yazar, gerçek dünyanın ötesinde alternatif, düşsel bir dünya oluşturuyor.